İklim Değişikliği ve
Türkiye Üzerindeki Etkileri
Yaşadığımız gezegen, diğer gezegenlere göre çevresel olarak
insanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi için en uygun gezegendir. Dünyanın
etrafındaki atmosferde yaklaşık %78 oranında azot ve %21 oranında oksijen olduğu
bilinirken, Dünyaya en yakın gezegen olduğu ifade edilen Mars’ta karbondioksit
oranı yaklaşık %96 ve oksijen oranı yaklaşık %0,16’dır. Bu veriler ışığında
Marst’ta normal şartlar altında bir insanın yaşaması mümkün görünmemektedir.
Sanayi Devri ile birlikte başlayan endüstrileşme ve
endüstrileşmenin meydana getirmiş olduğu yanlış şehirleşme anlayışı sonrasında
atmosferdeki karbondioksit oranı gün geçtikçe artmaktadır. İnsan aktiviteleri
sonucu endüstri devriminin başından beri dünya yaklaşık 1°C ısınmış
durumdadır. Eğer mevcut düzen devam ederse, 2030 ve 2052 arasında 1,5° C’ye ulaşılacaktır. 1973-2006 yılları arasında atmosferdeki CO2 değişimi Şekil 1’de verilmiştir.
Şekil
1: 1973-2006 arasında CO2 değişimi
CO2 miktarının artmasında en büyük rolü fosil kökenli
yakıtların kullanılması almaktadır. Fosil kökenli yakıtların kullanımın devam ediyor olması,
çevrenin kirletiliyor ve en önemli CO2 yutakları olan ormanların büyük bir
hızla azalıyor olması nedeniyle CO2 miktarındaki hızlı artışının devam
edeceğini net bir şekilde görülmektedir. Bunun yanında Metan miktarındaki artışta
çok dikkat çekicidir, CH4 miktarındaki değişim 06/1983 te
1638.43 iken bu değer 12/2005 te 1799.30 ppmv değerine ulaşmıştır.
Atmosferdeki
CO2, CH4 ve diğer bazı
gazların miktarının artması ile yer kürede ısı miktarı artarak kürsel ısınmaya
sebep olmaktadır. Bu durum iklimde değişikliklere yol açmaktadır.
Canlıların
yaşamsal faaliyetlerini etkileyen en önemli meteorolojik parametreler Sıcaklık,
Yağış, Nem ve Rüzgardır. İklim değişikli bakımından bu parametreler önemli bir
yere sahiptir. Herhangi bir canlının bir bölgede yaşamını sürdürebilmesi için o
bölgedeki iklimsel olayların belirli bir düzende seyretmesi gerekmektedir.
Örneğin yağışın zamansal ve mekansal bir dağılımının belirli bir eşik değere
sahip olması gerekmektedir. Bu eşik değerin altında kalması durumunda kuraklık
meydana gelmektedir.
1970-2019 döneminde, Türkiye’nin
karbondioksit salımları 39.28 milyon tondan 383.26 milyon tona çıkmıştır. Bu
artış oranı, toplamda yaklaşık %876 olarak kayda geçmiştir (BP Statistical
Review, 2021)
Türkiye’nin, küresel ısınmanın özellikle su kaynaklarının
zayıflaması, orman yangınları, kuraklık ve çölleşme ile bunlara bağlı ekolojik
bozulmalar gibi olumsuz yönlerinden etkilenebileceği öngörülmektedir.
Uluslararası yayın ve IPCC raporlarında küresel ısınmanın potansiyel etkileri
açısından risk grubu ülkeler arasında gösterilmektedir (IPCC, 2007).
Son yıllarda Türkiye ormanlarında artış kaydeden toplu ağaç kurumaları
ve zararlı böcek salgınları vb. afetlerin başlıca sebepleri kuraklık, hava
kirliliği ve asit yağmurları olduğuna dair kuvvetli bulgulara rastlanmıştır
(MGM, 2014).
WWF-Türkiye’nin
gerçekleştirdiği Türkiye’nin Yarınları Projesi Sonuç Raporu’na göre iklim değişikliğinin
başlıca etkileri aşağıdaki gibi olması öngörülmektedir:
• Sıcaklık artışı 2030’lu yılların sonuna kadar sınırlı kalacak, bu dönemden
sonra hızlı bir artış gözlenecektir,
• Mevsimsel ve bölgesel farklılıklar göstermekle beraber sıcaklık artışının kış
mevsiminde 4°C, yazın ise 6°C civarına ulaşması beklenmektedir (1960-1990
dönemine göre),
• Kış yağışlarında Türkiye’nin genelinde azalma görülürken bir tek Kuzey
Anadolu’nun doğu yarısında yağışlarda artış görülecektir.
Bu veriler ışığında tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde iklim değişikliği tehdidi ile karşı karşıya
kalmıştır. Gerekli tedbirlerin alınmaması halinde iklim değişikliğinin çözümsüz
bir noktaya ulaşarak yaşam şartlarını olumsuz etkileyeceği kabul edilmektedir.
Çözüm Önerileri
İklim Değişikliğinin
önlenmesi de temel çözüm noktası tabiatı tanımlayan ve tabiata yaklaşım tarzını
belirleyen paradigmanın değişmesindedir. Ancak kısa vadede yapılabilecek ve
kişisel olarak yapmamızın faydalı olacağı bazı önerileri sıralayacak olursak;
·
İsrafın
azaltılması (özellikle su, gıda ve tekstil israfı),
·
Kişisel
araçların yerine toplu taşıma araçlarının kullanılması,
·
Aşırı
tüketim anlayışının terkedilmesi,
·
Geri
dönüştürülebilir malzemelerin kullanımının tercih edilmesi,
·
İnternet
kullanımı başta olmak üzere cep telefonu, tablet, bilgisayar gibi elektronik
eşyaların kullanınımının azaltılması,
·
İklim
değişikliği farkındalık çalışmalarına destek olunması gibi uygulamlar
önerilmektedir.
Kaynakça
Ayhan, 2021, Tarım ve Orman
Bakanlığı, ‘’ Küresel İklim Değişikliği ve Türkiye’’
BP Statistical Review. (2021). BP
Statistical Review of World Energy. https://knoema.com/BPWES2017/bp-statistical-review-of-world-energy-main
indicators?location=1000750-turkey%20%20 adresinden alınmıştır.
Yorum Gönder