İklim Kanunu Meselesi
Üzerine
İklim
Değişikliği günümüzde insanlığın içerisinde bulunduğu en büyük tehditlerden
biri olarak karşımızda duruyor. Sanayi devriminden bu yana hızla artan sera
gazı emisyon emisyonları ve doğal kaynakların hoyratça kullanımı, dünya
çapındaki sıcaklıkların yükselmesi, doğal afetlerin sayısının artması gibi
sorunlara yol açtı. İklim Değişikliği tüm insanlık ve varlık alemi için dikkate
alınması gereken bir çevresel sorundur. Ancak çevresel sorunların tamamı sadece
iklim değişikliğinden ibaretmiş gibi bir yaklaşım içerisinde olmak da doğru
değildir. Kabul etmemiz gereken bir gerçek vardır ki bu; tüm dünya da çevresel
bir krizin eşiğinde olduğumuzdur. Biyoçeşitliliğin azalması, su kaynaklarının
tükenmesi, hava kirliliğin artması, buzulların erimesi, denizlerde oluşan
kirliliklerin artması, küresel ısınma ve nihayetinde iklim değişikliği gibi
sorunların tamamı çevresel bir krize neden olmaktadır.
Sanayi Devrimi
sonrasında artan çevresel krizin insan, hayvan ve bitkiler için de hayati tehlikeli
olabileceği İlk defa 1962 yılında Rachel Carson'un “Sessiz Bahar” Kitabında
ifade edilmiştir.
Tarım ilaçlarının çevre üzerindeki olumsuzluklar konu alan bu eser, çevre
hareketinin de başlangıç noktalarından biri olmuştur. 19. yy’da fark edilen,
uluslararası farkındalık ve mücadele boyutuna gelmiş olan çevresel kriz son
günlerde TBMM’ne verilen bir kanun teklifi ile Türkiye’deki insanların da
gündemine girmiştir. Bu kanun ‘İklim Kanunu’dur. Bu yazımızda İklim Kanunu ile
ilgili genel bir değerlendirme yapılacaktır.
1. İklim Kanunu Nedir?
İklim
Kanunu, sera gazı emisyonlarını azaltmayı ve iklim değişikliğinin etkilerine
uyum sağlamayı amaçlayan kapsamlı bir yasal çerçevedir. İklim Kanunu’nun temel amacı, sera gazı emisyonlarını
azaltarak küresel ısınmayı sınırlandırmaktır. Bu yasal düzenlemeler, enerji
verimliliğini artırma, fosil yakıt kullanımını azaltma ve yeşil teknolojilere
geçişi hızlandırma gibi çeşitli önlemleri içerir.
2. İklim Kanunu Neleri
İçeriyor?
İklim Kanunu, sera gazı emisyonlarını azaltma hedeflerini belirler,
yenilenebilir enerji kullanımını teşvik eder ve enerji verimliliğini artırmaya
yönelik politikalar oluşturur. Ayrıca, iklim değişikliğine uyum sağlama
stratejilerini geliştirir, karbon piyasalarını düzenler ve çevresel
sürdürülebilirliği destekleyen ekonomik teşvikler sunar. İklim Kanunu, hem
ulusal hem de uluslararası düzeyde işbirliği gerektiren politikalarla, iklim
krizine karşı etkili ve kalıcı çözümler sunmayı amaçlar.
Türkiye’nin ‘İlk İklim Kanunu’ 20 madde, 2 geçici madde ve 3
farklı kanunda değişiklik içeren kanun tekliği ile İklim Değişikliği
Başkanlığı’nın görev ve sorumlulukları belirlenmiştir. Bakanlık
yetkililerince; ‘’Türkiye Yeşil Taksonomisi kurulacak, Sınırda Karbon Düzenleme
Mekanizması devreye alınacak. Okullarda yeşil teknoloji müfredata girecek’’
denilmiştir.
Teklife göre, eşitlik, iklim adaleti, ihtiyatlılık, katılım, entegrasyon, sürdürülebilirlik, şeffaflık, adil geçiş ve ilerleme yaklaşımları esas alınacak. Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler, kamu yararı gözetilerek alınacak tedbirlere ve düzenlemelere süresinde uymakla ve bunları uygulamakla yükümlü olacak. Teklif ile ekonominin iklim bazlı olumsuz sonuçlara dirençli hale getirilmesi sağlanacak. Sektörlerin uluslararası rekabet gücünün artırılması için daha temiz ve daha verimli bir üretim süreci yasal güvenceye alınacak. Kanun teklifi yalnızca sanayi sektörlerini değil; şehirleri, tarımı, hayvancılığı ve yeşil alanları da koruyan bir yaklaşımla hazırlandı.
3. İklim Kanununun İçerikleri
Neleri
Kapsıyor?
Genel Hükümler
Başlangıç
Hükümleri, Genel İlkeler ve Esaslar
İklim Değişikliği İle
Mücadele
İklim
Değişikliği ile Mücadele Faaliyetleri, Planlama ve Uygulama Araçları, Karbon
Fiyatlandırma
Gelirler, Yaptırımlar ve
Çeşitli Hükümleri
Gelirler
ve Desteklerin Kullanımı, Cezai Hükümler, Çeşitli ve Son Hükümler
Kanun
Kapsamında;
İklim
değişikliği ile mücadelede tüm kamu kurumları, özel sektör ve bireylerin ortak sorumlulukları
belirlenmiştir.
Yeşil
büyüme yaklaşımı benimsenmiştir. Bu kapsamda sanayi, enerji, ulaşım, tarım gibi
sektörlerde düşük karbonlu üretim ve döngüsel ekonomi teşvik edilecektir.
Yerel
yönetimlerin iklim değişikliği eylem planları hazırlaması zorunlu hale
getirilmiştir.
Doğal
kaynakların korunması amacıyla su yönetimi, sürdürülebilir ekosistem yönetimi
gibi düzenlemeler öngörülmüştür.
Madde 1:
Bu madde ile yeşil büyüme
ve net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda, kanunun amacı ve kapsamı belirlenmektedir.
Madde 2:
Bu madde, kanunda geçen
terimlerin tanımlanmasını sağlayarak uygulamada netlik oluşturmayı
amaçlamaktadır.
Madde 3:
- İklim değişikliğiyle mücadelede temel ilkeler belirlenmektedir:
- İnsan
hakları ve çevre hukukuna dayalı iklim adaleti ve adil geçiş ilkeleri
benimsenmektedir.
- Tüm
bireyler ve kurumlar, çevreyi koruma ve sürdürülebilirliği sağlama
yükümlülüğüne sahiptir.
·
Başkanlık,
iklim değişikliğine uyum ve emisyon azaltım hedeflerini belirleyecek, finansal
mekanizmaları düzenleyecektir.
Madde 4:
- İklim
değişikliğiyle mücadelede ilerleme yıllık olarak raporlanacaktır.
- Kamu
kurumları, özel sektör ve bireylerin katılımı teşvik edilerek koordinasyon
sağlanacaktır.
- İlgili
tüm verilerin paylaşımı zorunlu olacak ve süreçler hızlandırılacaktır.
Madde 5:
- Sera
gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum birlikte ele
alınacaktır.
- 2053
Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda kamu kurumları iklim politikalarını
uyumlu hale getirecektir.
- Sektörler,
enerji ve kaynak verimliliğini artırmaya yönelik çalışmalar yapacaktır.
- Karbon
dengeleme mekanizmasıyla yutak alanların korunması teşvik edilecektir.
Madde 6:
- İklim
değişikliğine uyum, ulusal stratejiler ve uluslararası yükümlülükler
doğrultusunda uygulanacaktır.
- İklim
değişikliğinin etkileri değerlendirilecek, riskler azaltılacak ve su yönetimi
güçlendirecektir.
- Ekosistemler
ve biyolojik çeşitlilik korunacak, çölleşme ve erozyonla mücadele edilecektir.
- İklim
değişikliğine dayanıklı tarım uygulamaları teşvik edilecektir.
- Erken
uyarı sistemleri ve afet yönetimi geliştirilecektir.
Madde 7:
- İklim
değişikliği hedefleri, tüm plan ve stratejilere entegre edilecektir.
- Ulusal
ve yerel düzeyde iklim değişikliği stratejileri ve eylem planları
hazırlanacaktır.
- İl
İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu oluşturulacak, yerel yönetimlerle iş
birliği sağlanacaktır.
- Sektörel
risk analizleri yapılarak geleceğe yönelik tedbirler alınacaktır.
Madde
8:
- İklim
finansmanı, yeşil yatırımlar ve teşvik mekanizmaları oluşturulacaktır.
- Döngüsel
ekonomi ve sıfır atık uygulamaları desteklenecektir.
- Türkiye Yeşil Taksonomoisi uygulamaya konulacaktır.
·
SKDM
hayata geçirilecektir.
- Yeni
teknolojiler ve temiz enerji kullanımı teşvik edilecektir.
- İklim
değişikliğiyle mücadelede farkındalık arttırılacak, gençlerin katılımı desteklenecektir.
- Uygulamalar,
ilgili bakanlıkların görüşü alınarak şekillendirilecektir.
Madde
9:
Düzenleme, AB’nin ETS sistemi kapsamında
belirli ürün grupları için yansıyan karbon maliyetlerinin, üçüncü ülkelerden
yapılan ithalatlara da aynı şekilde uygulanmasını sağlıyor. Bu, karbon
maliyetinin ülke içinde kalmasını ve sektörlerin yeşil dönüşümüne katkı
sağlamasını hedefliyor. Eğer ihracatçı, Türkiye’de karbon fiyatı ödememişse,
AB’nin belirlediği karbon fiyatını tamamıyla ödeyecek, ancak Türkiye’de bir karbon
fiyatı ödemişse, sadece farkı ödeyerek maliyetini azaltabilecek. Bu düzenleme,
Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefiyle uyumlu olup, yüksek maliyetli
yatırımlar yerine ticaret yapma imkanı sunarak ekonomik baskıyı azaltmayı
amaçlıyor. Ayrıca, karbon kaçağını önlemek için sektörlere ücretsiz tahsisatlar
yapılması öngörülüyor.
Madde
10:
Bu madde, ETS’ye dahil olacak kurum ve
kuruluşların görevlerini ve yetkilerini belirliyor. Karbon Piyasası Krului
ETS’nin işleyişini denetleyecek ve yönetecek. Diğer kurumlar ise piyasadaki
faaliyetlerin düzenlenmesi, denetimi ve organizasyonu konusunda görev alacak.
Ayrıca, işletmelerin karbon emisyon verilerini şeffaf bir şekilde paylaşması
gerektiği belirtiliyor.
Madde
11 :
ETS
kapsmaındaki işletmeleri, yıllık sera gazı emisyonlarına karşılık gelen
tahsisat yükümlülüklerinin bir kısmını, emisyon azaltımı ve giderimi
projelerinden elde edilen karbon kredileriyle karşılayabilir. Bu şekilde,
Türkiye’nin karbon kredisi potansiyeli etkin şekilde değerlendirilecektir. Karbon
kredileri, emisyon azaltımları ile elde edilen ve üçüncü taraf kuruluşlar
tarafından doğrulanan krediler olabilir. Bu krediler, ETS yükümlülüklerini
yerine getirmek için kullanılabileceği gibi gönüllü hedeflerde de
kullanılabilir. Ayrıca, ETS ve gönüllü taahhütler kapsmaında karbon kredisi
üretmek için ukusal bir sistem kurulacak ve uluslararsı standartlar
belirlenerek bu alanda söz sahibi olunacaktır. Bilgi ve belgelerin hatalı
olduğu tespit edilirse, proje sahibine yaptırımlar uygulanacktır.
Madde 12:
Bu
madde, Kanun kapsamında elde edilecek gelirlerin ve bu gelirlerin bütçeye nasıl
kaydedileceğini düzenler. Ayrıca, döner sermaye işletmesi kurma yetkisi ve bu
işletmenin düzenlemeleri ile ilgili usul ve esaslar belirtilir. Elde edilen
gelirlerin iklim değişikliği ile mücadelede kullanılması hedeflenmektedir.
Madde 13:
- Bu
madde, iklim değişikliği ile mücadelede projelerinin desteklenmesi ve finansman
sağlanmasına yönelik düzenlemeleri içerir.
- ETS
kapsamındaki gelirlerin düşük karbonlu ekonomiye geçiş için kullanılacağı belirtilir.
·
Yeşil
ve sürdürülebilir yatırımların finansmanını kolaylaştırmak için sermaye
piyasası araçların geliştirilmesi gereltiği vurgulanır.
Madde 14:
Bu
madde, Kanun kapsamındaki yükümlülüklerin ihlali durumunda uygulanacak idari
yaptırımları düzenler Emisyon raporlarını süresi içinde sunmayanlara ve diğer
düzenlemelere aykırı davrananlara cezalar uygulanacaktır. Ayrıca, bilgi ve
belgelerin doğru verilmesi zorunludur ve bu yükümlülüklere uymayanlar
cezalandırılacaktır. Yükümlülüklerin yerine getirlmemesi durumunda sistemin
etkinliği azalacağı için, projenin etkinliğini artırmak için cezalar
öngörülmüştür.
Madde 15:
Bu
madde, Kanun kapsamındaki yükümlülüklerin denetimi ve yaptırımların hangi kurum
tarafından uygulanacağını belirler. Başkanlık, taşra teşkilatının olmadığı için
bağlı bulunduğu Bakanlığın taşra teşkilarını görevlendirerek yerinde inceleme
ve denetim yapılmasını sağlar. Denetim elemanlarının sıkıntı yaşamaması için
gerekli kolaylıkların sağlanması ve gerekli bilgi ve denetim yapılmasını
sağlar. Denetim elemanlarının sııkıntı yaşamaması için gerekli kolaylıkların
sağlanması ve gerekli bilgi ve belgelerin verilmesi zorunludur. Başkanlık,
denetim ve idari yaptırım kararlarını verme yetkisine sahiptir.
Madde 16:
Bu
madde, idari yaptırımların uygulanma sürecinin şeffaf ve düzenli bir şekilde
yürütülmesini amaçlar. 2. fıkra, idari yaptırım kararlarına itiraz hakkını
düzenler ve bu itirazların idari yargıda dava açılmasına olanak tanır. Ancak
dava açılması, cezanın tahsilini durdurmaz. 3. fıkra ise, idari para
cezalarının tahsil usülünü düzenler. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri,
ceza tahsilinde hukuki bir çerçeve oluşturur.
Madde 17:
Bu
madde, Kanunla ilgili alt düzenleyici işlemlerin yapılmasını düzenler. Özel bir
hüküm olmadığında, bu işlemler iklim değişikliği başkanlığı tarafından
yapılacaktır. Ayrıca, iklim değişikliği alanında boşluk oluşmaması için hangi
kanunların uygulanacağı belirlenir.
Madde 18:
Bu
madde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bağlı kuruluşu olan
İklim Değişikliği Başkanlığı’nın görev tanımında yapılacak düzenlemeleri
içerir. Ayrıca, emisyon ticareti ile ilgili EPİAŞ ve EPDK’ya atfedilen görevler
yeniden düzenlenir ve tutarlılık sağlanır. Türkiye’deki ETS ve diğer
piyasalarda haksız rekabetin önlenmesi amacıyla piyasa düzenleyici ve denetleyici
otoritelerin yetkileri belirlenir.
EMİSYON AZALTIMI VE UYUM
MEKANİZMALARI
Sera Gazı Emisyonlarının
Azaltılması
- 2053
Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda, sektörlerin emisyon azaltımına yönelik
yükümlülükleri belirlenmiştir.
- Kamu
ve özel sektörün yenilenebilir enerjiye yönelmesi teşvik edilmektedir.
- Sanayi
ve ticaret sekötrlerinde döngüsel ekonomi yaklaşımı benimsenerek sıfır atık
uygulamaları yaygınlaştırılacaktır.
Bu
düzenlemeler, Türkiye’nin karbon yoğun sektörlerinde dönüşüm sağlamak ammacı
taşımaktadır. Ancak, fosil yakıta dayalı sektörlerin nasıl etkileneceği, bu
dönüşümün ekonomik maliyetleri ve geçiş sürecinin detayları belisizdir.
İklim Değişikliğine Uyum
- Yerel
yönetimlerin iklim değişikliğine uyum stratejileri hazırlaması gerekmektedir.
- Kuraklık,
su kıtlığı, taşkınlar ve doğal afetler gibi iklim değişikliği etkilerine karşı
önlemler alınması zorunlu hale getirilmiştir.
- Biyolojik
çeşitliliğin korunmasına yönelik stratejiler uygulanacaktır.
ETS VE KARBON KREDİLERİ
ETS
- ETS
kapsamında işletmelerin sera gazı emisyon izni alması zorunlu hale
getirilmiştir.
- Sektörlerin
karbon salınımlarına üst limitler getirilerek, fazla emisyon yapan şirketlerin
karbon tahsisatlarını satın alması gerekecektir.
- ETS’nin
piyasa dinamiklerine uygun olması için Karbon Piyasası Kurulu kurulacaktır.
Sınırda Karbon Düzenleme
Mekanizması (SKDM)
- Türkiye’de
ithal edilen ürünlere karbon düzenleme mekanizması uygulanacaktır.
- AB’nin
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (CBAM) uyum sağlamak amacıyla ulusal
SKDM oluşturulacaktır.
Bu düzenleme, Türkiye’nin ihracatını koruma açısından kritik öneme sahiptir. Ancak, SKDM’nin sanayi üzerindeki ekonomik etkileri ve karbon vergisi uygulamalarının detayları henüz netleşmemiştir.
YEŞİL FİNANSMAN VE
TEŞVİKLER
Yeşil Yatırımların
Desteklenmesi
- Türkiye
Yeşil Taksonomisi oluşturularak, hangi yatırımların çevresel açıdan
sürdürülebilir olduğu belirlenecektir.
- Düşük
karbonlu yatırımlara teşvik sağlanacaktır.
- İklim
finansmanı mekanizmaları geliştirilecektir.
Yeşil
finansman, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir araçtır. Ancak, Türkiye’nin
yeşil finansmanı nasıl finanse edeceği ve özel sektörün bu sürece nasıl dahil
olacağı açıklığa kavuşturulmalıdır.
Karbon Kredileri ve Dengeleme
Mekanizması
- Karbon
dengeleme mekanizmaları devreye alınarak, sera gazı emisyonlarını telafi edecek
projeler desteklenecektir.
- Doğrulama
ve izleme süreçleri güçlendirilerek karbon piyasası şeffaf hale getirilecektir.
Bu
mekanizma, Türkiye’nin karbon piyasasında uluslararası entegrasyonunu
sağlayacaktır.
İdari Yaptırımlar ve
Denetim Mekanizmaları
Yaptırımlar
- Emisyon
raporlarını sunmayan veya yanlış beyan veren şirketlere cezai yaptırımlar
uygulanacaktır.
- Sera
gazı emisyon izni almayan tesislere idari para cezaları kesilecektir.
- ETS
kapsamında tahsisat yükümlülüklerini yerine getirmeyen işletmelere cezalar
uygulanacaktır.
Bu
düzenlemeler, şirketlerin ve sektörlerin iklim politikalarına uyumunu sağlamak
için önemlidir.
Denetim Süreçleri
- Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği Başkanlığı denetim yetkisine sahip olacaktır.
- ETS
kapsamındaki işletmeler düzenli olarak raporlama yapacaktır.
Denetim
mekanizmalarının güçlü olması, ETS ve karbon piyasalarının başarlıı olmasını
sağlayacaktır.
4. İklim Kanunu Eksik Yönleri
Ekosistem
her organı ile bir bütündür. Her elemanı ve her süreci bir biriyle bağlantılı
büyük bir sistemdir. Dolayasıyla Çevresel Krizin sonuçlarından sadece bir
tanesi olan İklim Değişikliğine odaklanarak yapılan kanun bir bütün olan
ekosistemdeki diğer sorunların göz ardı edilmesine ve nihayetinde çevresel
krizin çözüme kavuşturulamamasına neden olacaktır. Bu nedenle yapılacak bir
kanunda çevresel krize neden olan tüm sorunların çözümüne yönelik; kapsayıcı,
sistemsel ve bütüncül bir kanun olmalıdır.
TBMM’ne
sunulam İklim kanun’na baktığımızda Ticaret Bakanlığı 6 defa, MEB 1 defa, Tarım
ve Orman Bakanlığı 1 defa geçmektedir. İklim Krizi ile mücadelede tarım ve
hayvancılığın çok büyük bir öneme sahip olmasına rağmen bu sorunu çözme iddiası
ve motivasyonu ile hazırlanan kanun metninde Tarım ve Orman Bakanlığı’na ve
Bakanlığa bağlı kuruluşlara dair sadece 1 defa söz edilmesi çözüm noktasında
samimiyeti sorgulatmaktadır. Bununla beraber, gıda güvenliği, su kaynaklarının
korunması, büyoçeşitliliğin korunması gibi konulara dair de herhangi bir somut
teklif ya da madde bulunmamaktadır.
Özellikle
AB üyesi ülkelerle ticareti olan sanayicileri kapsayan konulara ilişkin sadece
sınırda karbon düzenlemesi uygulaması gündeme getirilmete ancak, sürdürülebilir
kalkınma, yeşil üretim, döngüsel ekonomi gibi konulara dair bir madde ya da
teklif bulunmamaktadır.
İklim Kanunu iklim krizine karşı somut adımlar
içermelidir. Ancak Kanun teklifi bu somut adımların ne olacağına dair güçlü
politik bir ana hat çizmemektedir. Kanunda iklim krizin ana sorumlularından
olan fosil yakıtlardan kademeli
vazgeçişe dair tek bir politik hedef bulunmamaktadır.
İklim Kanunu iklim krizine karşı somut adımlar
içermelidir. Ancak Kanun teklifi bu somut adımların ne olacağına dair güçlü
politik bir ana hat çizmemektedir. Kanunda iklim krizin ana sorumlularından
olan fosil yakıtlardan kademeli
vazgeçişe dair tek bir politik hedef bulunmamaktadır.
Kanun
teklifi hazırlanırken, konunun uzmanı akademisyenler, sivil topluım kuruluşları
ve diğer paydaş kişi/kurumlardan yeteri kadar görüş alınmamış ve yeteri kadar
istişare yapılmamıştır.
5. Sonuç ve Öneriler
Kanun teklifi bu haliyle bir İklim Kanunu değil,
bir ETS, bir ticaret kanunu. Ancak bizim acilen Türkiye’nin iklim politikasının
ve uygulama yapısının belirleneceği çerçeve bir kanuna ihtiyacımız var. Türkiye
bulunduğu coğrafi konum,sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginlik nedeniyle özellikle
iklim diplomasisinde Türkiye’nin dünyada hakem rolünü üstlenebilecek bir ülke
olabileceğini göz önünde bulundurarak kendi ülke gerçeklerini de referans
alarak Yerli ve Milli Bir Çevre Kanunu yapmalıdır.
Bu hali ile iklim kanunu yetersiz olmakla
birlikte, Ülkemizin çevresel iyileşme hamleleri adına bir başlangıç kanunu
olması itibari ile önenmli bir kanun metnidir.
Şahsi kanatim yetersizlikleri vurgulanarak ve
tavsiye metin ile birlikte desteklenmelidir. Kısaca ‘’yetmez ama evet’’
diyorum.
Yorum Gönder